Genç Patronlar

* HER ŞEY DAHA GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN

Haber Burada

GENÇ PATRONLAR GAZETESİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NTV-NTV Radyo ve Star TV ortak yayına katıldı
Dünya, Gündem, Türkiye

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NTV-NTV Radyo ve Star TV ortak yayına katıldı 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NTV-NTV Radyo ve Star TV ortak yayınından canlı olarak kamuoyu ile paylaşılan, “Cumhurbaşkanı Özel” programına konuk oldu.

AK Parti Genel Merkezi’nden gerçekleştirilen yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahmed Arpat ile Seda Öğretir’in; yerel seçimler, Suriye’deki gelişmeler başta olmak üzere Avrupa Birliği, ABD ve Rusya ile ilişkiler, Mısır ve Venezuela’da yaşananlar karşısında uluslararası toplumun tutumu, terörle mücadele, ekonomi ve yeni askerlik sistemi, tanzim satışlar gibi konulardaki sorularını cevapladı ve değerlendirmelerde bulundu.

“LİSE DÖNEMİNDEN İTİBAREN STK’LARDA GÖREV ALDIM”

Bugün 65 yaşına giren Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğum günü dolayısıyla hazırlanan özel klipi izleyerek, klipin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

Hayat serüveninin ilkokul, imam hatip orta ve lise dönemleri, üniversite öğrenim süreciyle ile siyasete giriş dönemlerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, lise döneminden itibaren STK’larda görev aldığını, üniversiteye geçtikten sonra da siyaset hayatının başladığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1985 yılında başladığı Refah Partisi il başkanlığını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olana kadar devam ettiğini hatırlatarak cezaevi sürecine kadar renkli bir hayat yaşadığını, 4,5 aylık cezaevi döneminin ardından da AK Parti’yi kurarak, 16 ayda tek başına iktidara geldiklerine vurgu yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, babası ve annesinin vefatları ile evlenmesi ve çocuk sahibi olmasının hayatında dönüm noktaları olduğunu belirterek siyasi mücadelesinde de 1989 yılındaki Beyoğlu seçimlerini unutamadığını, tutanaklar üzerindeki oyunlara itirazları üzerine hakkında dava açıldığını, tutuklama kararı neticesinde bir hafta cezaevinde yattığını hatırlattı.

“SİYASETTE DAVA ADAMI OLMA ANLAYIŞI ÇOK ÖNEMLİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçim meydanları ne diyor size, seçmenin, halkın, seçime yaklaşımı nasıl?” sorusu üzerine, meydanlarda halkla buluşmaktan büyük zevk aldığına dikkati çekti

İllerdeki mitinglerin yanı sıra STK’larla toplantılar, canlı yayın programları, yurt dışı kabuller ve görüşmelerinin devam ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğum günü dolayısıyla bugün Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Özbekistan Devlet Başkanı Şevket Mirziyoyev’in kendisini aradıklarını, görüşmelerinde ülkeler arasındaki ilişkileri az da olsa ele alma imkânı bulduklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın da kendisini kutlamak için arayacak liderler bulunduğu, Çad Cumhurbaşkanı Idriss Deby Itno’yu Külliyede ağırlayacağı ve kanaat önderleriyle büyük bir toplantı yapacağı bilgisini verdi.

Diğer siyasi parti liderlerinin henüz sahaya inmemelerini de “Kendilerine olan güvenleri herhalde bu şekilde pek araziye çıkmalarını gerektirmiyor veyahut da kendi partilerinin içindeki birçok sıkıntıları olabilir, onları aşamamış olabilirler” sözleriyle değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kılık kırk yararak bugünlere geldiklerini, AK Parti içinde herhangi bir sıkıntının söz konusu olmadığını sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir siyasi partide sizlere makam verilirken, mevki verilirken her şey iyi güzel ama diyelim ki vermediler verilmediği zaman da her şey tu kaka olmaz. Yani siyasette önce bir dava adamı olma anlayışı çok önemli, eğer olamıyorsanız zaten sizinle de bir yere gidilmez, yani bu tür şeyler de maalesef oluyor” ifadesini kullandı.

AK Parti’nin örgütlenme ağının çok geniş ve sahada iyi çalıştığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile irtibatı sıkı tuttuklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin de doğum gününü kutladığını belirterek, “Bundan dolayı da kendisine ayrıca müteşekkirim. Bu da tabi bizim ne denli bir dayanışma içerisinde olduğumuzu ayrıca gösteriyor. Bu dayanışmayla da Cumhur İttifakı şu ana kadar sıkıntı olmadan yoluna devam ediyor” dedi.

“ANKETLERDE CİDDİ MANADA MANİPÜLASYON VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İYİ Parti’nin Mersin’den aday göstermek istediği Burhanettin Kocamaz’ın, adaylık başvurusunun İl Seçim Kurulu tarafından geçersiz sayılmasını değerlendirmesinin istenmesi üzerine, şöyle konuştu: “Değerlendirmeyi zaten İl Seçim Kurulu yaptı ve dedi ki yani bir siyasi partiden müracaatını yapan eğer orada saati geçirmişse ki 10 dakika falan geçirdiği söyleniyor. O anda ne yapılır? Her şey kilitlenir. Bundan dolayı oradan aday olamayan, ondan sonra gelip bir başka partiden aday olamaz hükmünü verdi iş bitti. Şimdi tek şey kalıyor YSK’ya gitmek, zannediyorum şimdi de YSK’ya herhalde müracaat etmişlerdir büyük ihtimalle. Nihai karar YSK’nındır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anketlere güvenim kalmadı” sözünün hatırlatılması üzerine, anketlerde ciddi manada manipülasyon olduğunun altını çizdi.

Beyoğlu belediye başkan adayı olduğu 1989’da bir anket ekibi kurduğunu, bu çalışmanın daha sonraki yıllar da devam ettiğini, AK Parti’nin de başarılı anketler yapan bir parti olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, farklı birkaç anket firmasıyla çalıştıklarını ancak son dönemdeki anket sonuçlarının birbirini hiç tutmadığını söyledi.

Bu seçimde marka şirketler yerine, adı duyulmamış şirketlerle çalışma yürüttüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birini diğeriyle çek ederken açık ara tutarsızlık var, o zaman diyorum sen işine bak, biz de işimize bakıyoruz. Onun için işte meydanların dili dediğim konu. Meydanlar benim için en büyük anket şu anda bu şekilde yola devam ediyorum. Ve arkadaşlarımızla da yine aynı şekilde bunun değerlendirmelerini yapıyoruz ama en büyük anket 31 Mart. 31 Mart’ta şaşmayacak bir anket var. Halkıma güveniyorum, Hakk’a güveniyorum, Rabbim inşallah bizleri mahcup etmeyecek” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN SURİYE SINIRI BOYUNCA YUVALANAN BİR TERÖR ÖRGÜTÜ VAR”

“31 Mart bir beka seçimi midir?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, beka sorunun sadece genel seçimlerle değerlendirmenin yanlış olacağını, yerelde de beka sorununun söz konusu olduğunu bu nedenle 31 Mart yerel seçimlerini hafife alamayacaklarını vurguladı.

Türkiye’nin Suriye sınırı boyunca yuvalanan bir terör örgütü bulunduğuna, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün Türkiye’de yaşandığına, Güneydoğu’daki şehirlerde terör örgütünün çukurlar kazdığına atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizin bu ülkeyi bölmeye, parçalamaya hakkınız yok. Çukurlar açtınız, bizde sizi geldik çukurlara gömdük. Cudi’ye bunun için girdik, Gabar’a bunun için girdik, Tendürek’e bunun için girdik, hatta hatta gittik Kandil’e bunun için girdik. Niye? Bu ülkenin huzuru, refahı, bunun sorumlusu kim? İktidar olarak, yönetim olarak biziz, o zaman gereğini yapacağız. İşte bunlar YPG, PYD, FETÖ hepsi, DEAŞ bunları yapmak istediler bu ülkede. Ama biz rehavete kapılamayız bundan sonra da bunlar bunu yapma arzusu içerisinde olabilirler. Biz de mücadelemizi bütün tedbirlerimizi alarak yürütüyoruz” sözlerine yer verdi.

“ANKARA, İSTANBUL VE İZMİR’DE BELEDİYECİLİK VE DEVLET TECRÜBESİNE SAHİP İSİMLERİ ADAY GÖSTERDİK”

Soru üzerine Ankara, İstanbul ve İzmir’deki seçim atmosferini ve AK Partili adayların performansını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, her üç şehirde de belediyecilik ve devlet tecrübesine sahip isimleri aday gösterdiklerine vurgu yaptı. Ankara’da Mehmet Özhaseki’nin kampanyasına hızla devam ettiğini, her geçen gün daha iyi noktaya geldiğini ve yaptıkları incelemelerde Özhaseki’nin öne çıktığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul adayları Binali Yıldırım’ın AK Partili hükûmetlerin İstanbul’daki her eserinde emeği bulunduğunu, İstanbul’un Yıldırım ile çok daha bir ivmeyi kazanacağını sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de de yine belediyecilik ve devlet tecrübesi yüksek Nihat Zeybekçi ile yarışa girdiklerini ifade ederek İzmir’i yöneten CHP’li belediyelerin bugüne kadar kente hizmet etmediklerini, Zeybekçi’nin İzmir’e çok şey kazandıracağına inandığını söyledi.

Adnan Menderes Havalimanını İzmir’e AK Parti hükûmetlerinin kazandırdığını, İZBAN’ın raylı sistemlerinin Binali Yıldırım’ın Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı döneminde tamamlandığını, şehrin su sorununu DSİ vasıtasıyla çözdüklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İzmir’i o Körfez’deki pislikten kurtarmamız lazım, biz kurtarırız. Haliç’i nasıl kurtardıysak, Kocaeli Körfezini nasıl kurtardıysak, aynı şekilde orayı da biz kurtarırız, çünkü belediyecilik AK Partinin işidir” dedi.

“MİLLETE HİZMET EDEN HİÇBİR ZAMAN HEZİMETE UĞRAMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitinglerde “Beraber yola çıktığımız insanlar şimdi bizim trenden inip başka trene biniyorlar, bize ihanet edenler gittikleri yere de ihanet edebilirler” ifadesini kullandığının anımsatılarak bir dönem birlikte çalıştıkları bazı isimlerin yeni bir parti hazırlığında olduğu iddialarının sorulması üzerine de mitinglerde söylediği sözün genele hitaben olduğunu kaydetti.

Yola beraber çıktıkları kişilerle ilanihaye birlikte olacakları diye bir şeyin söz konusu olmadığını, ancak dava adamlığında davaya ihanetin de olmaması gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görev verilir yaparsın ama ya artık senden alıp bunu bir başkasına verelim dendiği anda da buna da eyvallah dersin. Ama sürekli olarak şu anda işte CHP’de olduğu gibi bir yere çakılı kalmak diye, hani devlette vardır ya çakılı kadrolar, burada da siyasette böyle çakılı kadrolar olamaz, değiştirirsin” değerlendirmesinde bulundu.

“Millete hizmet eden hiçbir zaman hezimete uğramaz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu uğurda yola devam etmek isteyen bütün dava arkadaşlarıyla birlikte olduklarını, süreç içerisinde farklı görevlendirmeler yapılabileceğini sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son değişikliklerle Meclis Başkanvekili Mustafa Şentop’un TBMM Başkanlığı’na, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç’in Meclis Başkanvekilliğine, Bilgiç’ten boşalan yere eski bakanlardan Lütfi Elvan’ın getirildiğini anlatarak, “Ya biz sıradan bir parti değiliz, güçlü bir partiyiz. Türkiye siyasetinde bizim partimiz kadar iç hareketliliği olan hiçbir parti yoktur. Bizde tasfiye olmaz, bizde bayrak yarışı olur ve biz bugüne kadar kimseyi tasfiye etmedik. Yani parti kuracaklarmış, şu olacakmış, bu olacakmış. Daha önce kuranlar oldu zaten ama akıbetleri belli. Başka partilerde bu adımlar atıldı, onların da akıbetleri belli. Dürüstlük, samimiyet, sadakat çok önemli” dedi.

“TANZİM SATIŞLARLA SOSYAL DEVLET SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRDİK”

Soru üzerine tanzim satışları değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tanzim satışlarla sosyal devlet sorumluluğunu yerine getirdiklerine işaret etti.

Daha önce et ürünlerinde fiyatların fahiş arttığını, bunun ardından et ithal edilerek fiyatların aşağıya çekildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı durumun sebze-meyve fiyatlarında yaşandığını tanzim satışların başlamasının artından marketlerdeki fiyatların da yüzde 50 düştüğünü, ancak bunu da yeterli bulmadıklarını kaydetti.

“Anormal bir şekilde ortada bir defa fiyatlara müdahale var, sebze-meyve fiyatları üzerinden bir ekonomik suikastla karşı karşıya kaldık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tanzim satışların başlamasının ardından zincir marketlerin ‘Bizim ekmeğimizle oynuyorsunuz, serbest piyasayla oynuyorsunuz’ eleştirilerini de doğru bulmadığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizi aldatmayın, serbest piyasanın ne olduğunu biz biliriz. Benim alanım ekonomi. Serbest piyasa dediğiniz olay; örneğin otomotiv sektöründe, örneğin beyaz eşyada vesairede, buralarda, biz buralara girmiyoruz ki. Biz günlük ihtiyacını vatandaşın provoke eden, sabote eden, onlara âdeta darbe yapanlara karşı bu adımı attık” ifadelerini kullandı.

Tanzim satış hamlesiyle kaybedenin aracılar ve simsarlar olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her şey düzeldi, 31 Mart itibarıyla bu iş bitti, bittiyse bizim işimiz de biter. Biz asıl işimize döneriz, ama bitmezse biz bu işi hem ürün bazında hem de TESK ve TESKOMB’la da bunları görüştüm. Biz varız dediler. Bu sefer daha geniş, 81 vilayete bu işi yaymak suretiyle bu adımı atarız. Çünkü biz halkımızı, vatandaşımızı ezdirmeyeceğiz, fırsatçılara derslerini verene, milletin ekmeğiyle oynayanlara hadlerini bildirene kadar da tanzim satış uygulamasını sürdüreceğiz” sözlerine yer verdi.

İSTİHDAM KAMPANYASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın dün başlattığı istihdam kampanyasında 1 yıl içerisinde 2,5 milyon yeni istihdam yaratılması hedefinin nasıl olacağının sorulması üzerine de bu konuyla ilgili 2-3 hafta önce TOBB’a bir toplantı yaptıklarını, Türkiye’deki tüm oda-borsa başkanlarına illerinde ne kadar istihdam sağlayabileceklerini sorduklarını, ortaya yaklaşık 2,5 milyon gibi bir rakamın çıktığını söyledi.

Hemen harekete geçilerek verilen sözlerin kayıtlara girdiğini, Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’ın tekrar TOBB yönetimiyle bir araya gelerek işin detaylarını çalıştığını, ilgili bakanlıkların neler yapacağının görüşüldüğünü açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm çalışmaların ardından hedefin yılsonuna kadar 2,5 milyon istihdam olarak ilan edildiğini duyurdu.

“TÜRK MİLLETİNİN ASKERLİKLE BAĞINI ZEDELEMEDEN, SÜRDÜRÜLEBİLİR SİSTEMLE ÇÖZÜM GETİRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni askerlik sistemini ne zaman başlayacağı ve düzenlemeden hâlihazırda silahaltında olanların etkilenip etkilenmeyeceği sorusuna, seçim öncesinde konuya ilişkin kanunu çıkartmak arzusunda oldukları, ancak yoğunluk ve çalışmalardaki bazı pürüzler nedeniyle bunun mümkün olmadığı yanıtını verdi.

Çalışmaların bir tasarı noktasına geldiğini, seçim sonrası konunun üzerinde duracaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin askerlikle bağını zedelemeden, sürdürülebilir bir sistemle soruna çözüm getireceklerini, bedelli sistemini daimi kılacaklarını, yurt içi ve yurt dışında yaşayanların hepsinin aynı bedeli ödeyeceği bir sistemi oturtacaklarını açıkladı.

Askerlik süresi, er-erbaş, astsubay-yedek astsubay ve asteğmenlik konularında çalışmaların nihai noktaya geldiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzenlemenin seçim sonrası kanunlaştırılacak ilk işlerden birisi olacağını dile getirdi.

“BİZE TEHDİT OLUŞTURACAK BİR BÖLGEYİ BİRİLERİNE EMANET EDEMEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Suriye’den çekilme kararının, TSK’nın Fırat’ın doğusuna yönelik harekâtını nasıl etkileyeceği sorusuna da “Müzakereler hâlâ devam ediyor, yani bu iş eğer bir oyalamaya dönüşürse tabii ki tavrımız farklı olacaktır. Sayın Trump ile daha yeni görüştüm, bu konuları ele alma fırsatımız da oldu. Oradan onların askerinin büyük bir çoğunluğu çekilecek. Belki orada sembolik olarak aldığımız bilgiler, yani 300-400 kişi veya 200 kişi veyahut da koalisyon güçleri olarak toplamda bir 500 kişiyi bırakma durumları falan söz konusu olabilir. Ancak tabii görüşmeler ne getirir ne götürür, onu şu anda konuşamıyorum” yanıtını verdi.

Güvenli bölgenin Türkiye’nin kontrolünde olma kararlılıklarının devam ettiğini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin ne Almanya ne Fransa ne de ABD’ye bırakılamayacağını muhataplarına söylediklerini aktardı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un görüşme talebinde bulunduğu bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dedik ki; seçim kampanyaları var, yani bir fırsat bulduğumuzda biz size döneriz dedik, şu anda o safhadayız. Ama bir defa terör koridoru bizim için güvenli bölge olarak özellikle ifade ettiğimiz yer bu konuda hassasız. Yani biz bize tehdit oluşturacak bir bölgeyi birilerine emanet edemeyiz, orada biz olacağız” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN BÜTÜN HEDEFİ TERÖR ÖRGÜTÜ PYD-YPG’NİN MÜNBİÇ’TEN TAMAMEN ÇIKARILMASI”

Suriye halkının Türkiye’ye güvendiğine, aşiretlerin sürekli Münbiç çağrısı yaparak, ‘Türk askerini buraya bekliyoruz, biz sadece onlara güveniyoruz’ dediğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib’de de gözetleme kuleleriyle ilgili çalışmaların bulunduğunu, orada da Rusya ile uyum içerisinde süreci devam ettirdiklerine değindi.

Fırat’ın doğusuna önem verdiklerini, ABD Başkanı Trump’ın çekilme açıklamasından sonra birilerin farklı mesajlar vermeye çalıştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın “Türkiye olmadan Suriye krizi çözüme kavuşturulamaz” dediğini, bölgedeki aşiretlerin Türk askerine güvendiğini, Türkiye’nin bölgeyi teröristlere ve teröre kurban etmeme kararlılığında olduğunu tekrarladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Münbiç’teki duruma ilişkin de Obama döneminde buraya terör örgütünün yerleştirildiğini, Trump’un bu durumdan duyduğu rahatsızlığı dile getirdiğini, oradaki aşiretlerin de sürekli Türkiye’ye davet yaptıklarını belirterek, Türkiye’nin bütün hedefinin terör örgütü PYD-YPG’nin Münbiç’ten tamamen çıkarılması, ellerindeki silahların ABD tarafından toplanması olduğunu kaydetti.

ABD’nin terör örgütlerine verdiği silahlardan sonra bölgede silah piyasası oluştuğunu düşündüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk askeri ve Özgür Suriye Ordusu’nun süreci çok temkinli, hassas, dikkatli takip ettiğini vurguladı.

“ABD Başkanı Trump’ın Orta Doğu Başdanışmanı Jared Kushner Orta Doğu turu çerçevesinde Ankara’ya geliyor. Yanında İran Özel Temsilcisi o da var. Sizinle bir görüşme planlanıyor mu?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda tabii görüşme Sayın Trump’ın bana ifade ettiği şekliyle, ağırlıklı olarak ekonomi ve bölge sorunları. Bizden de böyle bir talep söz konusu oldu. Belki bir ara ben de kabul ederim, bir görüşme Hazine Maliye Bakanımızla o arada yapma durumumuz olabilir” yanıtını verdi.

“BİZİ ÂDETA KÜRT DÜŞMANI GİBİ LANSE ETMENİN GAYRETİ İÇERİSİNE GİRMEK ÇOK YANLIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un ‘Türkiye ile hangi Kürtlerin terörist sayılacağı konusunda anlayış birliğine varılamadı’ ifadesinin hatırlatılması üzerine de “PKK ilintili tüm gruplar terör örgütüdür. Bu Kürt olabilir, bu Fransız olabilir, bu Alman olabilir, bu İtalyan olabilir, çünkü bunların içerisinde buralardan karışanlar da var. Yani burada kalkıp da bizi âdeta Kürt düşmanı gibi lanse etmenin gayreti içerisine girmek çok yanlıştır” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Lavrov’un tespiti yanlış bir tespittir, bunu kendisine de müteaddit defalar söylediğimiz hâlde bunu söylemesi yanlış olmuştur ve Dışişleri Bakanım da zannediyorum gerekli uyarıyı yapmıştır” dedi.

İdlib’deki bazı terör gruplarının yanlışlarına karşı Türkiye’nin her türlü tedbiri aldığını, Millî Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve istihbarat teşkilatının muhataplarıyla görüşmeler gerçekleştirdiği bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile varılan mutabakat ışığında 17 Eylül 2018 tarihinde imzalanan İdlib Muhtırasının tüm veçheleriyle uygulanmasına da büyük önem atfettiklerini, buna devam edeceklerine dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya, Adana Mutabakatını hatırlatarak Suriye rejimiyle ilişki kur önerisi mi getiriyor? Üst düzey bir temas olabilir mi?” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Amerika Suriye’ye aslında davetli değildir, koalisyon güçleri davetli değildir, ama oradalar. Türkiye ise, sınır 911 kilometre olması hasebiyle tehdit altında olduğundan hareketle; bu bir. İki; Adana Mutabakatı sebebiyle de bir defa bu adımı atmıştır, atmakta da haklıdır. Ama Rusya davetlidir. Şimdi böyle bir sürecin içerisinde biz üzerimize düşeni yapıyoruz ve sınırdaş bir ülke olarak da bu tehdit karşısında tedbirlerimizi alıyoruz, olay budur.”

“ALTERNATİFLİ ÇALIŞMAK DURUMUNDAYIZ”

Rusya’dan alınacak S-400 hava savunma sistemleri konusunda ABD’nin nasıl ikna edileceğini, sistemin aktive edilmemesi gibi bir seçeneğin olup olmadığı sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ABD’den Patriot satın alma girişimlerinin olumsuz sonuçlandığını, bunun üzerine Rusya’dan hava savunma sistemi alma yoluna gidildiğini belirterek Rusya Devlet Başkanı Putin’in bu konuda Türkiye’ye olumlu yaklaştığını, kredi ve faiz konusunda güzel imkanlar sunduğunu anlattı.

Patriot alımı konusunda iyi şartlar sağlanırsa Türkiye’nin buna da evet diyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz alternatifli çalışmak durumundayız. Ve bize yapılan burada ciddi bir haksızlık var. Bize bu haksızlığı yapanlar gelin şimdi anlaşalım diyorlar, ama S-400’ü bırakın. Kusura bakmayın, biz bu anlaşmaları yaptık, bitti bu iş” şeklinde konuştu.

NATO içerisinde askerî potansiyel gücü ortada olan Türkiye’ye kimsenin böyle bir haksızlık yapamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, temennisinin ABD’nin Türkiye’ye olan yanlış yaklaşımının düzelmesinden yana olduğunu ancak S-400 alımından geri atmanın kesinlikle söz konusu olmadığını tekrarladı.

“AB ÇEKİM MERKEZİ OLMA ŞANSINI YİTİRDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’ye ilişkin son raporunun ve aldığı kararın hiçbir kıymetinin bulunmadığının altını çizerek, “Bunu bir defa baştan kesip atalım. Bunlar kendileri çalıp kendileri oynuyorlar, o kadar. Kaldı ki Avrupa Birliği ikiyüzlülüğün tarihini yazmıştır. Bakın Avrupa Birliği üyesi ülkelerde idam yasaktır, değil mi? Şimdi Avrupa Birliği üyesi ülkeler Sisi’nin davetine icabetle Arap Ligi vesaire onlardan bazı ülkeler beraber poz verdiler mi, resim verdiler mi?” dedi.

Avrupa Birliği’nin Mısır’daki idamlara sessiz kalmasını, terör örgütü PKK’nın temsilcilerini Avrupa Parlamentosu’nun salonlarına posterler asmasına müsaade etmesini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB’nin çekim merkezi olma şansını yitirdiğini, Brexit’in de bunun ispatı olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sisi olayı, Avrupa Birliği’nin o güçlü takımlarının onlarla orada bir araya gelmesi tarihi bir kara lekedir, Avrupa Birliği bundan kurtulamaz” değerlendirmesinde bulundu.

“VENEZUELA İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ TİCARİ, DİPLOMATİK İLİŞKİLER DEVAM EDİYOR”

Venezuela’daki gelişmeleri değerlendirmesi istenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun seçilmiş bir devlet başkanı olduğunu vurgulayarak, “Guaido seçilmiş bir lider değildir, Guaido Meclis Başkanlığına gelmiş birisidir. Yani bunu ne yazık ki eyalet valisi gibi oraya atama gayretleri var. Şimdi seçilmiş bir lider olmadığın hâlde, insan utanır. Öyle bir hava estiriliyor ki Venezuela’nın altınına, elmaslarına el koyma operasyonundan başka bir şey burada gözükmüyor” sözlerine yer verdi.

Türkiye’de Venezuela’dan kaçıp gelen kimsenin bulunmadığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Venezuela ile Türkiye arasındaki ticari, diplomatik ilişkilerin devam ettiğini, oradan bir yetkilinin gelerek muhataplarıyla görüşmeler yapabileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Guaido tabii Türkiye’yi tanımadığı için, o Türkiye’yi bir kabile devleti zannediyor. Önce neyin ne olduğunu öğrenmesi lazım, devlet adamı olmak öyle kolay bir iş değil” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, torunları ve ailesine vakit ayırıp ayıramadığının sorulması üzerine de İstanbul’a gittiğinde torunlarıyla geçirdiği hoş vakitlerde bütün yorgunluğunu üzerinden attığını anlattı. Torunlarının isimlerini tek tek zikreden Cumhurbaşkanı Erdoğan, her bir torunuyla farklı bir ilişkisi olduğunu, torunlarının kendisi için birer enerji kaynağı olduklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dizi izlemediğini, günde ortalama 6-7 saat uyuduğunu dile getirerek millete hizmet yolunda geç saatlere kadar çalıştığını aktardı.

“TÜRKİYE’NİN GÜZELLİKLERİNE DÖRT MEVSİMDE ULAŞMAK MÜMKÜN”

2019’un Göbeklitepe yılı ilan edildiğinin anımsatılarak ne gibi çalışmalar yapılacağı sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye gelen turist sayısında 50 milyonu yakalama çabası olduğunu, Göbeklitepe’nin de sükse yapan destinasyonlardan biri olduğunu sözlerine ekledi.

Turizmi kış turizmi, sağlık turizmi, eğitim turizmi, golf turizmi gibi çeşitlendirme gayretinde olduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin güzelliklerine dört mevsimde ulaşmanın mümkün olduğunu, bu imkânlardan yararlanacaklarını ifade etti.

“VATANDAŞLARIMIZIN MUHAKKAK SANDIĞA GİTMESİ LAZIM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart’ta vatandaşların sandığa gitmesini çok önemsediğinin altını çizerek, “İstikrar için, güven için, özellikle bağımsızlığımızın güçlendirilmesi, yani bu konuda vatandaşlarımızın muhakkak sandığa gitmesi lazım. FETÖ denilen bu lanete, PKK’ya karşı hep birlikte el ele verip sandıklarda demokratik irademizi millî iradeyle bütünleştirerek ortaya koymamız lazım, ihmal etmeyelim” diye ekledi.

Haberler

seers cmp badge